Çin
İmparatoru, ustadan kendine bir kütüphane yapmasını istemiş. Usta ormana gitmiş
ve üç gün sonra dönmüş. "Bekleyeceğiz, hiçbir ağaç saraya gelmeye hazır
değil" demiş. Üç ay sonra imparator tekrar sormuş. Marangoz yanıtlamış:
"Sürekli ormana gidip geliyorum. İkna etmeye çalışıyorum. Bekleyeceğiz.
Bir ağaç ikna olmaya başladı bile.”
Sonra bir
ağacı ikna etmiş. "İşin tüm inceliği burada. Ağaç kendi isteği ile geldiği
zaman marangozun yardımını istemektedir." demiş. Eğer sevgi doluysan,
bütün varlıkların bir kişiliği olduğunu göreceksin. Hiçbir şeyi itip kakma. Seyret,
iletişim kur, yardım etmelerini sağla. O zaman enerjini korursun. Ağaçlar bile
yaratıcı. Kayalar bile yaratıcı. Sen bir insansın, varoluşun en tepesindeki
varlıksın.
Yaratıcı
olduğun bir yön mutlaka vardır. Kendini açık tut ve aramaya devam et. Onu
buluncaya kadar aramaya devam et. Her insan bu dünyaya belirli bir kaderle
gelir. Tamamlayacağı bir iş, vereceği bir mesaj, tatmin edeceği bir nokta
vardır. Tesadüf eseri burada değiliz. Burada olmanın bir anlamı var. Varolmanın arkasında bir amaç var. Bütün senin aracılığınla bir
şeyler yapmayı arzuluyor.
Bir şeyler
yarattığın zaman hayatın tadını alacaksın. Bu senin yoğunluğuna ve bütünlüğüne
bağlı olacak .Hayat felsefi bir sorun değil, ilahi bir gizemdir. O zaman her
şey bir kapıya dönüşür; yerleri silmek bile. Eğer yaratıcı olursan, sevgiyle,
her şeyinle yaparsan, hayatın tadını alacaksın."